Bir çok kişi bilincinde, zihninde ne olduğunun farkında değil ve farkında olmadığı için de yaşadıklarının kendi düşüncelerinden, zihninden geldiğini ve nefes alışkanlıklarının da davranışlarını etkilediğinin dolayısıyla, hayatını kendisinin yarattığının farkında değil.
Hayatımızın belli zamanlarında kendimize sorular sorarız;
Yaşamı niye istediğim gibi yaşayamıyorum?
İsteklerim bir türlü niye olmuyor?
Çalışıyorum, çabalıyorum niye istediğim yere gelemiyorum?
İş hayatım çok iyi ancak ilişkimde niye istediğim gibi ilerleyemiyorum?
Ne oluyor da olmuyor?
Bu gibi sorunları ve durumları çok yaşıyoruz değil mi?
Bilincimizin tamamına erişim olmadığında, ben bunu düşünmüş olamam, ben bunu istemiş olamam gibi düşüncelerle oyalanıyoruz. Oysa ki, düşüncelerimizle, kelimelerimizle, odaklandıklarımızla, tutunduklarımızla kendi gerçekliğimizi kendimiz yaratıyoruz. Ve sonrasında bu başıma niye geldi diye şikayet ediyoruz.
Hastalıkların bir çoğu stres, duygu durum bozuklukları, vücudunun çeşitli yerlerinde ağrılar, organlarda meydana gelen sorunlar gibi, bir çok hastalığın altında yatan ve hatta tıpta karşılığı olmayan ve sebebi bilinemeyen hastalıkların çoğu nefesimizdeki fizyolojik, kimyasal ve psikolojik blokajlardan oluşmaktadır.
Yaşam gerçeğimiz neyi isteyip istemediğimizle ilgili değildir. Yaşam gerçeğimiz ne düşündüğümüz, zihnimizde sürekli nelerin döndüğüyle ve nasıl ifade edildiği ile ilgilidir. Bununla birlikte yaşam sürekli ne konuştuğumuzla şekilleniyor ve neyi düşünüyorsak, hayatımızda da bunları gerçekleştirerek yaşıyoruz. Dolayısıyla, biz neyin üzerine konuşuyorsak, neyin üzerine düşünüyorsak, nelere koşullanıyorsak ve özellikle düşündüğün şey neyle ilgili ise yaşamımızda da onu görüyor ve deneyimliyoruz.
Yaşam bir bütün ve bir alanda yaşadığımız sorun, diğer alanları da etkiliyor. Bu sebepten biri diğerinden ayrı diyemeyiz. Bizler yaşamın her alanında ilerleyebiliyorsak, gerçekten mental bir seviyede, sağlıklı bir ruhsal seviyede, sağlıklı bir fizyolojiye sahip olabiliyoruz. Hayatın tüm alanlarında ilerleyebilmek iş, kariyer, sağlık, ilişkiler, güzellik gibi alanlarda ilerleyebilmenin yollarından biri olan doğal nefesten bahsetmek istiyorum. Her ne istiyorsan ve neye niyet ediyorsan aslında onu yapabilme ve çoğaltabilme kabiliyetinin olmasından bahsediyorum. Bu sende var olan potansiyeli fark etmen için de çok kıymetli. Kendin olman ve en iyi ihtimaline ulaşman için bir yol…
En çok karıştırılan şeylerden biri solunum ve nefes arasındaki farklar.
SOLUNUM NEDİR?
Solunum, bir beyin sapı refleksidir. Kandaki karbondioksit gazının oksijen gazı ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir. Solunumun temel organı akciğerlerdir.
DOĞAL NEFES NEDİR?
Doğal nefes, diyafram kasının tam kapasite ile çalışarak karından göğüse doğru, duraksama olmadan kendiliğinden çıkan nefestir. Nefes bir davranış biçimidir. Bu nedenle nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz.
DOĞAL NEFESİN SEVİYELERİ NELERDİR?
Fiziksel, zihinsel duygusal ve ruhsal seviyelerdir.
Fiziksel seviyede, kişinin fonksiyonel ve doğal bir nefes alışkanlığı öğrenmesi sağlandığında solunum kimyasal ekseni ve vücudun ph değeri yeniden dengelenir. Bununla birlikte tetiklenen bir çok hastalık ve rahatsızlık ortadan kalkabilir ve fiziksel seviyede iyileşmeler görülebilir. Hücresel solunum sadece fonksiyonel doğal nefeslere sahip olduğumuzda en iyi seviyede gerçekleşir. Bu nedenle doğal nefes alışkanlığına sahip kişilerin hücrelerinde daha fazla oksijen olur ve hücreleri daha hızlı yenilendiği için daha enerjik, fit, genç ve sağlıklı olurlar. Sinir ve bağışıklık sistemleri güçlenir, ciltleri yenilenir, duyu organları başta olmak üzere tüm organları daha iyi çalışmaya başlar.
Zihinsel ve duygusal seviye, disfonksiyonel (doğal olmayan ) nefes alışkanlıkları, solunumun kimyasal eksenini bozar ve ph değişimi negatif duygu ve düşünceleri, travmaları tetikler. Dengeli bir solunum, doğal nefes alışkanlığının öğrenilmesi ile sağlanabilir. Bu durum dengeli bir psikoloji, huzurlu ve dingin bir zihinsel durum yaratır. Doğal nefese sahip olan kişiler dengeli olurlar, nötr alandan ilerledikleri için aşırı duygusal tepkiler vermezler. Manevi olarak sarsılmaz ve güçlü kişiler olurlar.
Ruhsal seviye, kişi doğal ve sağlıklı bir nefes alışkanlığına sahip olduğunda yaşamında ve düşünce sisteminde daha dengeli, doğal yani kendisi olmaya başlar. Duygularını ve yaşamın tamamını pozitif veya negatif değil, gerçek, doğal ve nötr bir halde yaşar. Bu hal var oluşun en yüksek ihtimallerini barındırır. Doğal nefese sahip bir kişi evren ile bir, bağlantıda ve uyum içinde yaşar. Kişi olan’a izin verir. An’ da olur.
Bizler çocukluğumuzdan beri bir çok disfonksiyonel, doğal olmayan nefes teknikleri geliştiriyoruz. Duyguları hissetmemek adına kendimizi durduruyoruz veya nefesimizi tutuyoruz. Böyle durumlardan sonrada fizyolojimiz bir nefes alışkanlığı geliştiriyor ve bunu istemediği durumlarda yapmaya başlıyor. Dolayısıyla bu da yaşamını, duygularını ve fizyolojisini etkiliyor.
Doğal nefes ile bu üç seviye; beden, zihin, ruh dengelenmesi gerçekleşir. Tıpkı denizde yüzen gemiler gibi biz de isteklerimizin rüzgarları ve arzularımızın akıntılarıyla farklı yönlere çekiliyoruz.
Zihin; heyecan, uyarılma, meydan okuma, başarı, yeni fikirler, ve değişim peşinde koşar.
Beden; rahatlığı, hazzı, düzenli yeme ve uyuma saatlerinin öngörülebilirliğini tercih eder.
Peki kalp, ruh ne arzular? Sevgi, şefkat, yakınlık ve güvenlik.
Zihin, beden ve ruh hangi sıklıkla aynı şeyi ister?
Bu pek sık olmaz. Çünkü bizler sürekli dışarıdan gelen taleplere, başkalarının ihtiyaçlarına maruz kalırız. Bunca talep ve arzunun ortasında dengemizi doğal nefesimiz ile koruruz.
Yaşam, insan ilişkilerinde oluşmaya başlar. “Kendini tanımayan diğer insanları da tanıyamaz.” der, Doğan Cüceloğlu. Diğer insanları tanımak önemlidir. Yaşam insan ilişkilerinde oluşmaya başlar. Kendini tanıyamayan diğer insanları da tanıyamayacağı için, ilişkilerinde sürekli aksaklıklar olur. Her insan bana kendi özüme ulaşmam için, beni bana göstermek, beni bana hatırlatmak için geliyor olabilir mi? Her durum veya kişi bende var olan potansiyeli açığa çıkartmak için geliyor olabilir mi? Her ne oluyorsa bir adım geri çekilerek, sana neyi yansıttığını görebilmek adına tekrar bakmayı seçebilir misin?
Bu nedenle kendi özümüzle bağlantıda olmak, kendimizin en iyi potansiyelini yakalamak ve her alanda ilerleyebilmek adına doğal nefesimiz en güçlü araçlardan biridir.
Sevgiyle var olalım.
