
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi
Çocuk gelişim uzmanları, ailelere çocukların gelişimi ve eğitim hayatları ile ilgili danışmanlık hizmeti verir. Yalnızca bireylere değil, aynı zamanda bazı kurum ve kuruluşlara da hizmet verir.
Çocuk gelişim uzmanlarının görevlerinden bazıları şöyledir:
- 0-18 yaş dönemi çocukların gelişimini takip etmek ve ailelere bilgiler vermek,
- DEHB’li çocuklara ve sorunların çözümüne destek sağlamak.
- Bilgisayar bağımlılığı ve aşırı internet kullanımı gibi sorunlarla ilgilenmek,
- Özgül öğrenme güçlüğü çeken çocuklara destek vermek.
- Tırnak yeme, parmak emme, dudak emme ve dudak yeme gibi sorunlar yaşayan çocuklar için rehberlik yapmak,
- Özgüven eksikliği ve sorunu yaşayan çocuklara destek vermek.
- Bağımlı ilişkiler geliştirmiş çocukların, sorunları hakkında aileyle çalışmak.
- Toplumsal sınıf farklılıklarının çocuk psikolojisini etkilediği durumlarda bu yönde aileye koçluk hizmeti vermek.
Ergenlerde ruh sağlığı sorunlarında destek vermek:
Çocukluk ve ergenlik döneminde gözlenen ruh sağlığı sorunları genellikle 5-17 yaş grubunu kapsayacak şekilde birlikte ele alınmaktadır. Bunlar;
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Karşı Gelme Bozukluğu (KGB)
- Davranım Bozukluğu (DB)
- Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu ve Madde Kullanım Bozuklukları,
- Depresif Bozukluklar,
- Kaygı Bozuklukları, Fobiler, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve
- Depresyon gibi durumlarda aileler sorunlarıyla başa çıkabilmek için oldukça zorlanmaktadırlar. Bu aşamada çocuk gelişim uzmanı bu konularda da ailelere destek sağlar.
Çocuklarda gelişim çalışmaları incelendiğinde zaman içerisinde gelişimle ilgili çalışmaların genelde bebeklik ve çocukluk dönemlerini ele aldığı fark edilmektedir oysa bugün çalışmacıların ortak paydada buluştuğu konulardan biri gelişimin devamlılığıdır. Gelişimin sadece bebeklik ya da çocukluk evrelerini değil yetişkinlik gibi yaşamın ileri evrelerini de kapsadığı bilinmektedir. Bu noktada yaşam boyu gelişim bakış açısıyla ilerlemek mümkündür.
Bu bağlamda çocukluk döneminde gelişimde önemli olan unsurlar vardır:
Vygotsky’e göre, çocukların kazandıkları kavramların, fikirlerin, olgunların, becerilerin tutumların kaynağı sosyal çevredir. Ve tüm psikolojik süreçler, insanlar arasında, çoğu zaman çocuk ve yetişkinler arasında paylaşılan sosyal süreçlerle başlamaktadır. Bunun en açık örneği de “ dil” dir. Toplumsal etkileşim sonucunda öğrenilen dil çocuğun bilişsel gelişiminde çok önemlidir.
İngiliz Psikiyatrist John Bowlby’e göre bağlanma duygusal bir bağdır ve bu bağ, rahatlığı, korumayı ve güvenliği içermektedir. Bebeklerde bağlanma ise bebeklerle onlara bakım veren kişiler arasında duygusal olarak olumlu ve doyum veren bir ilişkinin kurulmasıdır. Bebeğin kendisine bakım veren kişiye özellikle anneye sevgiyle bağlanması, sağlıklı büyüme ve gelişim için çok önemlidir.
Temelde kültür içinde şekillenen ve bireyin kendi ve değerleri hakkında başlangıçta örtük biçimde edindiği bilgiden oluşan öyküsel bir yapı olan benlik erken çocukluk döneminden itibaren gelişmeye başlar ve yeni bilişsel beceriler kazandıkça daha karmaşık ve daha biricik bir hal alır. Günümüz benlik anlayışı farklı ilişkisel bağlamlarda çoğul benlik temsillerinin yapılanmasını vurgulamaktadır. Ve bu vurgu benliğe yönelik bütüncül bakış açısını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda,
Erickson’ a göre benlik, kişiliğin güçlü ve bağımsız bir bölümüdür ve benliğin temel işlevi bir kimlik duygusu oluşturarak bu kimlik duygusunu korumaktır. Erikson’a göre kimlik duygusu çocuğun arzuları, düşünceleri ve yaşantılarıyla evrende bağımsız bir varlık olarak yer almasıdır.
Benlik saygısından farklı olan ve benliğin alana özgü çok özel değerlendirmelerini içeren benlik kavramı ise bireyin belirli alanlardaki değerlendirmelerini içerir. Çocuklar yaşamlarının pek çok alanında spor, sanat, dış görünüş ve akademik konularda öz değerlendirmeler yapabilirler.
Çocuklar hayatı gözlemleyerek ve ebeveynlerin, bakım verenlerin yaptıklarını yaparak, sorgulamadan, safça yaparak öğrenirler. Bundan dolayı, ebeveynler çocukların yapmasını istediği davranışları önce kendilerinin yapıyor olması çok önemlidir. Çünkü sözlerden ziyade eylemler dikkate alınacaktır.
Çocuklarda iz bırakan şey, onlar için yaptığınız değil, onlarla birlikte yaptığınız şeylerdir. Bu sebeple çocuklarla kaliteli zaman geçirmek ve ilgi, sevgi, şefkat, takdir gibi duyguları veriyor olabilmek çok değerlidir.